Gölgedeki Mesaj
Bu gizem hikayesi, Ege’nin terk edilmiş bir konakta bulduğu “gölge mesajı” sayesinde kasabanın sırlarını ortaya çıkarma macerasını anlatıyor. Çocuklara merakın ve keşfetmenin güzelliklerini sunan bu hikaye, birlik ve barışın değerini hatırlatıyor.

Bir zamanlar, Ege adında genç bir çocuk eski kasabasındaki terk edilmiş bir konağın önünden geçerken, pencereden garip bir ışık süzüldüğünü fark etti. Kasabada bu konakla ilgili anlatılan birçok efsane vardı, ama en ilginç olanı konağın penceresinde geceleri beliren ve çözülmesi gereken bir “gölge mesajı” olduğuydu. Ege, yıllardır gizemi çözülememiş bu konağın sırrını öğrenmeye kararlıydı.
Bir gece cesaretini toplayarak, konağın içine gizlice girdi. Evin içine adım attığında, havada asılı duran yoğun bir sessizlik hissiyle irkildi. Fenerini yakıp odayı aydınlattığında, duvarlarda eski harflerle dolu bir tablo gördü. Tabloya yakından baktığında, gölgeyle yazılmış kelimeler olduğunu fark etti. Ege, tabloyu daha dikkatli incelerken bir fısıltı duydu: “Aradığın sır, ışığın düşüşünde gizli.”
Ege, feneriyle tabloyu farklı açılardan aydınlatmayı denedi. Tam doğru açıyla tuttuğunda, harfler şekillenip bir cümle haline geldi: “Gölgedeki geçit sırrı açar.” Bu mesaj Ege’ye konağın derinlerinde başka bir gizemin saklı olduğunu anlatıyordu.
Tabloda işaret edilen geçidin alt katlarda bir yer olduğunu tahmin etti ve merdivenleri takip ederek bodrum katına indi. Bodrum oldukça karanlık ve soğuktu. El yordamıyla taş duvarları yoklarken, hafifçe içeri doğru hareket eden gizli bir taş buldu. Taşı itince gizli bir kapı açıldı. Kapıdan girdiğinde küçük, eski bir sandıkla karşılaştı. Sandığın üzerindeki tozları üfleyip açtığında, içinde eski bir mektup buldu.
Mektupta, konağın eski sahibi olan bilge bir kadının kasabaya bıraktığı barış mesajı vardı. Bu mesaj, kasaba halkını birleştirmek için gizlenmişti. Ege, kasabayı bu gizemli mesajla tanıştırarak herkese konağın sırrını anlattı.
O günden sonra, Ege’nin keşfi kasabanın dilden dile anlatılan hikayesi oldu. Eski konağın korkutucu ünü, artık dostluk ve barışın sembolü olarak anılmaya başladı.