Fısıldayan Orman
Bu korku hikayesi, Murat ve arkadaşlarının Fısıldayan Orman’da yaşadıkları esrarengiz ve ürkütücü geceyi anlatıyor. Ormanın içinde duydukları fısıltılar, aynada gördükleri gizemli yüz ile çocuklara cesaret ve merakın sınırlarını hatırlatıyor.

Bir varmış, bir yokmuş… Küçük bir kasabanın yakınında, Fısıldayan Orman adı verilen esrarengiz bir orman varmış. Orman, gece olduğunda garip fısıltılarla dolup taşar ve kimse bu fısıltıların nereden geldiğini bilmezmiş. Kasabadaki insanlar ormana girmekten korkar, özellikle de gece vakti kimse ormanın yanına bile yaklaşmazmış.
Bir gece, 14 yaşındaki meraklı Murat, arkadaşlarıyla ormanın sırrını çözmeye karar vermiş. Arkadaşları korkmuş ama Murat onları ikna etmiş, “Sadece birkaç dakika bakıp geri döneceğiz,” demiş. Grup, fenerlerini alarak ormanın girişine gelmiş. Her şey sakin gibi görünse de, adım attıkları anda etraflarında hafif bir rüzgar esmeye ve ağaçlardan garip fısıltılar gelmeye başlamış.
Ormanın içine ilerledikçe fısıltılar daha da artmış. Bir anda Murat, yakınlardaki eski bir taş kulübe fark etmiş. Kulübeye yaklaştıklarında, içinden hafif bir ışık süzülüyor ve fısıltılar kulübenin içinden geliyormuş. Kapıyı açıp içeri girdiklerinde, eski bir aynanın önünde durduklarını görmüşler. Aynada gölgeler hareket ediyor, sanki onlara bir şeyler söylemeye çalışıyormuş.
Murat aynaya yaklaşıp dikkatle baktığında, aynanın içindeki yansımanın onun kendi yansıması olmadığını fark etmiş. Sanki ormanda daha önce kaybolmuş birinin ruhu ona sesleniyormuş. “Beni buradan çıkarın,” diye fısıldayan bu gölge, Murat ve arkadaşlarını daha da korkutmuş.
Bir anda tüm ışıklar sönmüş, arkadaşlar korkuyla birbirlerine sarılmış ve hızla kulübeden çıkmışlar. Geri dönüp kasabaya vardıklarında, Murat aynada gördüğü yüzü unutamamış ve bir daha ormanın yanına bile yaklaşmamaya karar vermiş. O günden sonra orman hakkında anlatılan korkunç hikayeler daha da artmış ve kasaba halkı Fısıldayan Orman’a daha fazla yaklaşmamış.