Küçük Prens ve Bilge Baykuş
Bu klasik hikaye, küçük bir prensin bilge bir baykuşla tanışarak doğanın değerini ve diğer canlılara duyduğu sevgiyle nasıl bir koruyucu olduğunu anlatıyor. Hikaye, çocuklara doğaya sevgi göstermenin ve birlikte yaşamanın önemini öğretiyor.
Bir zamanlar, büyük bir ormanda, neşeli ve meraklı bir küçük prens yaşardı. Bu küçük prens, doğayı keşfetmeyi ve ormandaki hayvanlarla dost olmayı çok severdi. Günlerden bir gün, küçük prens ormanın derinliklerine indi ve büyük, yaşlı bir baykuşla tanıştı. Baykuş, ormanın en bilge yaratığı olarak bilinir ve tüm hayvanlar ona saygı duyardı.
Prens, baykuşa yaklaşıp sordu: “Sevgili baykuş, bu ormanın en büyük sırrı nedir?” Bilge baykuş gözlerini yavaşça açtı ve şöyle dedi: “Ormanın en büyük sırrı, doğaya gösterdiğin sevgide ve diğer canlılara duyduğun saygıda gizlidir. Doğa, sana kalbinin güzelliği kadar güzellik sunar.”
Küçük prens, baykuşun sözlerinden etkilenerek her canlıya sevgiyle yaklaşmaya başladı. Ormandaki hayvanlar ona güven duydu ve onunla dost oldular. Günler geçtikçe, prens ormanın nasıl bir bütün olduğunu, her canlının bir görevi olduğunu ve birlikte uyum içinde yaşadıklarını öğrendi.
Bir gün, ormana büyük bir fırtına geldi. Ağaçlar sallandı, hayvanlar korku içinde saklanacak yer aradı. Küçük prens, baykuşun sözlerini hatırlayarak ormandaki hayvanları korumak için elinden geleni yaptı. Yaralı kuşlara yardım etti, ağaçların altına saklanmaları için küçük hayvanlara yol gösterdi. Fırtına dindiğinde, tüm hayvanlar prensin yardımını minnetle hatırladı.
O günden sonra küçük prens, doğanın ve ormanın gerçek dostu oldu. Bilge baykuş, prensin içindeki sevgi ve yardımseverliği görerek ona şöyle dedi: “Sen bu ormanın koruyucusu oldun. Unutma, doğa her zaman onu sevenlerin kalbinde yaşar.” Küçük prens, baykuşun sözlerini ömrü boyunca kalbinde taşıdı ve ormanı sevgiyle korumaya devam etti.
