İki Arkadaş ve Bir Elma Ağacı

Bu hikaye, Zeynep ve Ali'nin dostluklarını pekiştiren basit ama anlamlı bir paylaşma deneyimini anlatır. Tek bir elmayı paylaşmak, onların dostluğunun değerini anlamalarını sağlar. Paylaşmanın ve dostluğun gücünü vurgulayan bu hikaye, çocuklara arkadaşlığın önemini öğretir.

Bir zamanlar, büyük bir köyde yaşayan Zeynep ve Ali adında iki yakın arkadaş vardı. Bu iki arkadaş her gün birlikte oyun oynar, birlikte güler ve her zaman birbirlerine destek olurlardı. En sevdikleri yer, köyün kenarında bulunan, kocaman elma ağacının altıydı. Ağaç o kadar büyüktü ki, dalları gökyüzüne doğru uzanıyor, her mevsim bolca elma veriyordu.

Zeynep ve Ali, her sonbahar elma toplamak için ağacın yanına gelir ve dallardaki en güzel elmaları seçerlerdi. Ancak bir gün, elma ağacına geldiklerinde, dallarda sadece tek bir büyük elmanın kaldığını gördüler. Elma o kadar büyüktü ki, parlayan kırmızı rengiyle hemen dikkat çekiyordu. İkisi de bu elmayı çok istiyordu ama sadece bir tane olması işleri zorlaştırıyordu.

Zeynep elmaya bakıp, “Bu elmayı gerçekten yemek istiyorum,” dedi.

Ali de aynı şekilde, “Ama ben de çok istiyorum,” diye karşılık verdi.

Bir an sessizlik oldu. İkisi de ne yapacaklarını bilemiyordu. Elma, paylaşılamayacak kadar büyüktü ama tek başına birine vermek de adil olmazdı. İşte o zaman, Zeynep’in aklına bir fikir geldi.

“Ali,” dedi, “neden bu elmayı paylaşmıyoruz? İkimiz de bu ağacı seviyoruz ve her zaman birlikte oyun oynuyoruz. Bu elma, dostluğumuzu daha da güçlendirebilir.”

Ali, Zeynep’in bu fikrine sıcak baktı. “Haklısın,” dedi. “Bir elmayı paylaşmak, dostluğu paylaşmaktır.”

Böylece, elmayı dikkatlice ikiye böldüler. Her ikisi de yarısını aldı ve yemeye başladılar. Elmanın tadı, belki de hayatlarında yedikleri en güzel elmaydı. Ama onları asıl mutlu eden şey, elmayı paylaşmak ve bu basit eylemin dostluklarını daha da derinleştirdiğini hissetmekti.

Elma bittikten sonra, Zeynep ve Ali birbirlerine baktılar ve gülümsediler. O an, dostluğun sadece birlikte vakit geçirmek değil, zor anlarda birbirini anlayabilmek ve paylaşmanın mutluluğunu yaşayabilmek olduğunu fark ettiler.

Hikayeyi oku:  Gerçek Dostluğun Gücü

O günden sonra, elma ağacı onların dostluğunun sembolü oldu. Her sonbahar geldiklerinde, elma ağacına bakıp o günü hatırladılar. Yıllar geçse de, paylaştıkları o tek elma, onların dostluklarının en değerli simgesi olarak kaldı.

İlgili Hikayeler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu