Gökkuşağı Yolu
Selin, uyku perisi Lila'nın rehberliğinde Gökkuşağı Yolu’nu keşfeder. Bu büyülü yol, onu en tatlı rüyalara götürür ve huzurlu bir uykuya dalmasını sağlar. Bu uyku hikayesi, çocuklara rüya dünyasının ne kadar güzel ve huzur verici olabileceğini gösterir.
Bir zamanlar, Bulut Vadisi adında büyülü bir yer vardı. Bu vadinin gökyüzünde her gece gökkuşakları belirirdi, ama bu gökkuşakları sadece uykuyu seven çocuklar tarafından görülebilirdi. Küçük Selin, bu vadiyi her gece rüyalarında ziyaret ederdi. Ancak, bir süredir rüyalarını göremediği için üzülüyordu. Ne kadar çok denese de, bir türlü Gökkuşağı Yolu’nu bulamıyordu.
Bir gece, Selin gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı ve kalbinden “Lütfen beni Gökkuşağı Yolu’na götür,” diye geçirdi. Tam o anda, odasının penceresinden içeriye hafif bir rüzgar esti. Rüzgarın içinde parlayan bir ışık gördü. Bu, uyku perisi Lila’ydı. Lila, Selin’e yaklaşarak, “Gökkuşağı Yolu seni bekliyor, sadece onu bulman gerek,” dedi.
Selin, Lila’nın elini tutarak gökyüzüne doğru yükseldi. Bir anda kendini bulutların arasında buldu. Gökkuşağı Yolu, gökyüzünde rengarenk parlıyordu. Lila, “Bu yolu takip ettiğinde en güzel rüyalara ulaşacaksın,” dedi. Selin, heyecanla adım attı ve gökkuşağının üzerinde yürümeye başladı.
Yol boyunca Selin, parlak yıldızlar, dans eden bulutlar ve rengarenk çiçekler gördü. Her adımda kalbi daha da huzurla doldu. Gökkuşağı Yolu’nun sonunda, büyük bir uyku kalesi vardı. Bu kale, en güzel rüyaların saklandığı yerdi. Selin, kaleye girdiğinde yumuşak bir yatak buldu ve üzerine uzandı. Lila ona, “Artık en tatlı rüyalara dalabilirsin,” dedi.
Selin, kalp dolusu huzurla gözlerini kapattı. O geceden sonra, her uyuduğunda Gökkuşağı Yolu’nu bulmakta hiç zorlanmadı. En güzel rüyalar onu her gece bekliyordu.