Paylaşmanın Büyük Gücü
Bu arkadaşlık ve paylaşma hikayesi, Zeynep ve Eren’in dostluklarını paylaşarak nasıl güçlendirdiklerini anlatıyor. Paylaşmanın sadece bir eşyayı vermek değil, aynı zamanda başkalarının mutluluğuna ortak olmak olduğunu vurgulayan bu hikaye, çocuklara dostluğun ve paylaşmanın değerini öğretiyor.
Bir zamanlar, küçük bir köyde yaşayan iki yakın arkadaş vardı: Zeynep ve Eren. Bu iki çocuk, köyün en hareketli ve neşeli çocuklarıydı. Her gün birlikte oyunlar oynar, maceralar peşinde koşarlardı. Fakat her ikisinin de karakteri farklıydı. Zeynep, paylaşmayı çok severdi, elinde ne varsa arkadaşlarıyla paylaşırdı. Eren ise her şeyini kendine saklamak isterdi, çünkü paylaşmanın onu zayıf kılacağını düşünürdü.
Bir gün, köyün en sevilen eğlencesi olan kermes yaklaşıyordu. Her yıl düzenlenen bu kermeste, çocuklar kendi oyuncaklarını getirip takas yaparlardı. Zeynep çok heyecanlıydı. Bir hafta öncesinden elindeki oyuncakları hazırlamış, en sevdiği oyuncak bile olsa, paylaşmaktan çekinmeyecekti. Eren ise kermese gitmek istemiyordu. “Neden oyuncaklarımı paylaşayım ki?” diye düşünüyordu.
Kermes günü geldiğinde, Zeynep elinde büyük bir torbayla kermese gitti. Torbasında her türlü oyuncak vardı: arabalar, bebekler, yapbozlar. Onları gören diğer çocuklar heyecanla Zeynep’in etrafında toplandılar. Zeynep, oyuncaklarını arkadaşlarına dağıttı, ve herkesin yüzünde kocaman bir gülümseme belirdi. Zeynep, oyuncaklarını paylaştıkça mutlu oluyor, diğer çocukların da mutluluğunu paylaşıyordu.
Bu sırada, Eren evde oturmuş, dışarıdan gelen neşeli sesleri dinliyordu. İçinde bir şeylerin eksik olduğunu hissediyordu. O anda, kapı çaldı. Zeynep, elinde küçük bir hediye paketiyle gelmişti. “Eren, kermese gelmediğini fark ettim. Bu yüzden sana en sevdiğim oyuncağı getirdim,” dedi. Eren şaşkınlıkla paketi açtı. İçinde Zeynep’in en çok sevdiği yapboz vardı. “Ama bu senin favori oyuncağındı, neden bana veriyorsun?” diye sordu.
Zeynep gülümseyerek, “Paylaşmak beni mutlu ediyor. Ve seni de mutlu etmek istiyorum,” dedi. O an Eren, paylaşmanın sadece vermek değil, aynı zamanda başkalarını mutlu etmenin bir yolu olduğunu anladı. Ertesi gün, Eren bütün oyuncaklarını topladı ve Zeynep’le birlikte köydeki diğer çocuklara dağıtmaya karar verdi. O günden sonra, Eren de paylaşmanın ne kadar güzel bir şey olduğunu fark etti.
Zeynep ve Eren, artık sadece oyun arkadaşı değil, aynı zamanda paylaşmanın gücünü bilen iki dost olmuşlardı. Her kermes zamanı birlikte oyuncaklarını paylaşır, arkadaşlarına neşe getirirlerdi.
