Akıllı Çoban ve Bilge Kral
Bu zeka geliştirici hikaye, çoban Ali ve bilge kral arasındaki zekâ dolu sorular üzerinden, düşünmenin ve sorgulamanın önemini vurguluyor. Zekâ, sadece bilgi değil, aynı zamanda sorularla düşünceyi geliştirme sanatıdır.
Bir zamanlar uzak bir diyarda, halkı tarafından çok sevilen adil ve bilge bir kral yaşardı. Bu kral, halkına sadece güçle değil, aynı zamanda zekâ ile de hükmederdi. Her yıl düzenlediği bir yarışma ile krallığın en zeki insanını bulur ve ona büyük ödüller verirdi. Bu yıl da yarışma için tüm köylere haber salınmıştı. Yarışmanın sonunda kazanan kişi, kralın huzuruna çıkacak ve ona üç zeka sorusu soracaktı. Eğer kral bu soruları bilemezse, yarışmayı kazanan kişi büyük ödülleri alacaktı.
Köylerden birinde, çobanlık yapan genç bir adam olan Ali, bu yarışmaya katılmak istedi. Zekasına güvenen Ali, krallığa gidip yarışmaya katılmaya karar verdi. Krallığa vardığında, kralın huzuruna çıktı ve ona şu soruyu sordu: “Kralım, bana bir gemi verin ki, ne su üzerinde yüzsün ne de batmasın. Bu mümkün mü?”
Kral, bir an düşündü ve gülümsedi. “Elbette mümkün,” dedi. “Sana bir kağıt gemi veririm. Kağıt, suyun üzerinde yüzer ama batmaz.” Ali, kralın cevabına hayran kaldı ve ikinci sorusunu sormaya karar verdi: “Peki kralım, bana bir yemek yapın ki, ne pişmiş ne de çiğ olsun.”
Kral bir kez daha düşündü ve cevap verdi: “Bu da mümkün. Sana sadece kurutulmuş meyveler sunarım. Ne pişmiştir ne de çiğdirler, ama yenecek kadar olgun ve hazırdırlar.” Ali, kralın zekâsına hayran kaldı ama son sorusunu sormaktan geri durmadı: “Son sorum, kralım. Bana bir hayvan verin ki, yürüsün ama ayakları yere değmesin.”
Bu sefer kral daha uzun süre düşündü. Birkaç dakika sonra yüzünde bilge bir tebessüm belirdi. “Bu da mümkün, Ali,” dedi. “Sana bir at veririm. Üzerine binersin, hayvan yürür ama senin ayakların yere değmez.”
Ali, kralın zekâsına tamamen hayran kalmıştı. Kral tüm soruları doğru yanıtlamış, zekâsını bir kez daha kanıtlamıştı. Ancak kral, Ali’nin sorduğu zekice sorulardan etkilenmişti. Ona büyük bir ödül vererek, krallığa olan katkılarından dolayı onurlandırdı. Ali, köyüne dönerken, zekânın sadece bilgelikle değil, aynı zamanda düşünme ve sorgulama yeteneğiyle ilgili olduğunu öğrenmişti.