Sabır ve Şükran: Selim’in Yolculuğu
Bu hikaye, Selim’in sabır ve şükranla Allah’a olan bağlılığını anlatıyor. Zorluklar karşısında sabretmenin ve Allah’a güvenmenin ne kadar önemli olduğunu vurgulayan hikaye, her şeyin sonunda bir hikmet olduğunu gösteriyor.
Bir zamanlar, deniz kenarında küçük bir kasabada yaşayan Selim adında inançlı bir adam vardı. Selim, her gün denize açılır, balık tutar ve ailesi için geçimini sağlardı. Selim, hayatında karşılaştığı her zorlukta sabırlı olur, Allah’a şükretmeyi asla unutmazdı. Ancak bir gün, denize açıldığında büyük bir fırtına çıktı. Dalgalar Selim’in teknesini savurdu ve tekne batmaya başladı.
Selim, denizin ortasında, batmakta olan teknesine tutunarak Allah’a dua etti: “Ya Rabbi, bana sabır ve dayanma gücü ver. Bu zor durumdan kurtulmamı nasip et.” Fırtına durmadı ama Selim’in kalbinde büyük bir huzur vardı. Teknesi battığında, Selim kendini soğuk suların içinde buldu. Ancak, Allah’ın izniyle, küçük bir tahta parçasına tutunarak hayatta kaldı.
Günlerce denizde sürüklendikten sonra, Selim’in yolu ıssız bir adaya düştü. Adaya vardığında, yorgun ve açtı, ama kalbindeki sabır ve şükran duygusu onu ayakta tutuyordu. “Bu da bir imtihan,” diye düşündü. “Allah beni buraya getirdiğine göre, bir çözüm mutlaka vardır.” Her sabah güneş doğarken Allah’a dua ediyor, sabırla kurtarılmayı bekliyordu.
Günler geçtikçe, Selim adada küçük bir barınak yaparak yaşamaya başladı. Doğanın sunduğu yiyeceklerle karnını doyuruyor, Allah’a şükrediyordu. Fakat bir gün, ormanda topladığı odunlarla yaptığı barınağı büyük bir yangınla kül oldu. Selim, barınağını kaybettiği için üzülse de, yine de şükretmekten vazgeçmedi. “Ya Rabbi, bu da bir imtihandır,” dedi. “Sana şükürler olsun.”
Tam o sırada, uzaktan bir gemi belirdi. Gemi, Selim’in yaktığı dumanı görerek onu fark etmişti. Selim, Allah’ın yardımının her zaman yakın olduğunu anladı. Gemi kaptanı ona şöyle dedi: “Dumanını görmeseydik, seni fark edemezdik.”
Selim, Allah’a şükrederek gemiye bindi ve köyüne geri döndü. Hayatındaki tüm zorluklara rağmen, sabır ve şükranla hareket ettiği için Allah onu kurtarmıştı. O günden sonra, Selim herkesin sabrın ve şükrün ne kadar büyük bir erdem olduğunu bilmesi için bu hikayesini herkese anlattı.