İki Tohumun Hikayesi
Bu eğitici hikaye, hayatta başarıya ulaşmak için cesur olmanın ve zorluklarla yüzleşmenin önemini vurguluyor. Korkularımızın bizi geri tutmasına izin vermek yerine, adım atmalı ve büyümek için cesaret göstermeliyiz.
Bir zamanlar, yeşil ve bereketli bir vadide yan yana ekilen iki tohum vardı. Bu tohumlar, toprağın derinliklerinde saklı kalmış ve büyümeyi bekliyorlardı. Ancak, her ikisinin de dünyaya bakış açısı ve gelecekle ilgili düşünceleri çok farklıydı.
İlk tohum, sabırsız ve cesur bir ruha sahipti. “Büyümeliyim!” diye düşündü. “Toprağın yüzeyine çıkmalıyım, gökyüzünü görmeli ve güneşi hissetmeliyim. Köklerimi derinlere salıp, güçlü bir ağaç olacağım. Herkese ne kadar dayanıklı ve görkemli olduğumu göstereceğim!” Ve hiç vakit kaybetmeden köklerini toprağın derinliklerine gönderdi, dallarını yukarı doğru uzattı. Yağmurla besleniyor, güneşle büyüyordu. Zamanla küçük bir filiz haline geldi ve hızla bir ağaca dönüşmeye başladı.
İkinci tohum ise korku doluydu. “Büyümeye cesaret edemem,” diye düşündü. “Eğer yüzeye çıkarsam, rüzgar beni savurabilir, yağmur beni boğabilir. Hayvanlar dallarımı çiğneyebilir. Belki en iyisi burada, toprağın güvenli derinliklerinde kalmak.” Ve ikinci tohum, köklerini hiç uzatmadan olduğu yerde kalmaya karar verdi. Günler, haftalar, aylar geçti ama o hiç büyümedi.
Günlerden bir gün, bir çiftçi tarlada çalışırken toprakta derin bir kazı yaptı. Korkak tohum, çiftçinin küreğiyle farkında olmadan yok olup gitti. Diğer tohum ise güçlü ve görkemli bir ağaç haline gelmişti. Dallarıyla gökyüzüne uzanıyor, kuşlara yuva, insanlara gölge oluyordu. Rüzgarla dans ediyor, yağmurla besleniyordu. Her zorluk, onu daha da güçlü yapmıştı.
Bu hikayeden çıkarılacak ders çok açık: Hayatta büyümek ve başarılı olmak için risk almak gerekir. Zorluklardan korkarak gizlenmek, gelişmemizi engeller. Ancak cesaretle harekete geçtiğimizde, her zorluk bizi daha güçlü ve başarılı yapar. Hayat, riskleri göze alanları ödüllendirir.