Ayışığı Vadisinde Tatlı Rüyalar
Eylül, kaybolan ay ışığını bulmak için cesurca Yıldız Dağı'na doğru yola çıkar. Bu huzur dolu uyku hikayesi, ay ışığının büyüsüyle çocukları tatlı rüyalara götürüyor. Ayışığı Vadisi'nde her gece en güzel rüyalar görülür.
Bir zamanlar, Ayışığı Vadisi adında huzur dolu bir yer vardı. Bu vadi, her gece gökyüzünden dökülen ay ışığıyla aydınlanır, yıldızlar vadinin etrafında dans ederdi. Vadi sakinleri, ay ışığının onları tatlı rüyalara götürdüğüne inanırdı. Küçük bir kız olan Eylül, her gece bu ışığın altında huzurla uykuya dalar ve en güzel rüyaları görürdü.
Ancak bir gece, ay ışığı vadiden kayboldu. Eylül yatağına uzandığında, gökyüzünün karanlık olduğunu fark etti. Ne yıldızlar parlıyor, ne de ay ışığı vadiyi aydınlatıyordu. Eylül, “Ay nereye gitmiş olabilir?” diye düşündü. Bu gece huzurla uyuyamayacağını anlayınca, ay ışığını geri getirmek için bir yolculuğa çıkmaya karar verdi.
Eylül, yumuşak adımlarla vadinin derinliklerine doğru yürümeye başladı. Yolda karşılaştığı bir baykuş ona, “Ayışığını bulmak için Yıldız Dağı’na gitmelisin. Orada, ay ışığını saklayan rüya kapısını bulacaksın,” dedi. Eylül cesurca yola koyuldu.
Yıldız Dağı’na vardığında, zirveye çıkan dik bir patika gördü. Zirveye ulaştığında, karşısında parlayan bir kapı vardı. Kapı, yıldız tozuyla süslenmişti ve Eylül’e huzur veriyordu. Eylül, kapıya yaklaşıp hafifçe dokunduğunda, kapı yavaşça açıldı ve içeriye parlak bir ışık doldu. Bu, rüya kapısıydı ve ay ışığını geri getiren yoldu.
Eylül, kapının ardında ay ışığını buldu. Ay ışığı ona gülümsedi ve “Senin cesaretin sayesinde geri döneceğim,” dedi. Eylül, ay ışığını alıp vadisine geri döndü. O andan itibaren, ay ışığı vadide yeniden parladı ve herkes huzurla uyumaya devam etti.
O gece, Eylül yatağına uzandı, ay ışığının altında gözlerini kapadı ve en tatlı rüyaları görerek huzur içinde uykuya daldı.