Eski Malikanedeki Fısıltılar
Bu korku hikayesi, eski bir malikanedeki gizemli fısıltıları keşfetmeye çalışan cesur Mert ve arkadaşlarının yaşadığı ürkütücü anları anlatıyor. Mert, korkularını yenerek malikanenin sırrını çözüyor ve kasaba halkına huzur getiriyor. Çocuklara korkunun üzerine gitmeyi öğreten bu hikaye, gerilim dolu bir macera sunuyor.
Bir zamanlar, kasabanın dışında, yıkık dökük bir malikane vardı. Kimse bu malikaneye girmeye cesaret edemezdi çünkü gece olunca içeriden fısıltılar duyulduğu söylenirdi. Mert adında cesur bir çocuk, bu söylentileri duyduğunda oldukça meraklandı ve arkadaşlarına, “Bu gece oraya gidip ne olduğunu öğrenelim!” dedi.
Gece olunca Mert ve arkadaşları, el fenerlerini alarak eski malikaneye gittiler. Karanlık ve sessiz malikane, kasabanın gölgesinde adeta canlanıyormuş gibi görünüyordu. Kapıyı itip içeri girdiklerinde, içeri dolan soğuk hava tüylerini diken diken etti. Etrafa bakınırken eski ahşap zeminlerin gıcırdaması, duvardaki tabloların gölgeleri, onlara hayaletlerin gözleri gibi göründü.
Yavaşça ilerlerken aniden bir fısıltı duydular. Ses, eski ve kırık bir aynanın yanından geliyordu. Mert aynaya yaklaştığında, aynanın içinde gölgeler hareket ediyormuş gibi hissetti. Bir anda aynada beliren solgun bir yüz, “Burası benim evimdi… Neden geldiniz?” diye fısıldadı.
Arkadaşları korkudan kaçmaya çalışırken Mert, aynanın önünde kalakaldı. Ancak korkusunu yenerek, “Biz sadece seni tanımak istedik,” dedi. Fısıltılar hafifleyip kayboldu ve aynadaki yüz gülümsedi. O andan sonra malikane sessizliğe büründü. Mert ve arkadaşları, bu eski ruhun onlara zararı olmadığını anladı ve hızla oradan ayrıldılar.
Kasabaya geri döndüklerinde Mert, malikanenin fısıldayan ruhunun yalnızca dost aradığını fark etti. O günden sonra malikane sessizliğe büründü ve kasaba halkı artık onun huzura kavuştuğunu düşündü.
