Kalplerin Bağlı Olduğu Yıldız

Bir zamanlar, küçük bir kasabada yaşayan Leyla ve Ali adında iki çocuk vardı. Leyla, gökyüzündeki yıldızları izlemeyi çok severdi, Ali ise her gün ona çiçekler toplardı. Birlikte geçirdikleri her gün, onların arasındaki dostluğu ve sevgiyi daha da güçlendirirdi. Leyla ve Ali’nin yaşadığı kasaba, deniz kenarında, yüksek bir tepede kurulmuştu. Her akşam güneş battığında, denizin üzerinde parlayan yıldızları izlerlerdi.

Bir gün, Leyla ve Ali, kasabanın yaşlı bilgesinin anlattığı bir efsaneyi duydular: Gökyüzündeki en parlak yıldız, sadece birbirini gerçekten seven iki insanın kalbinde parlar ve o yıldız onların hayat boyu birbirine bağlı kalmasını sağlarmış. Bu efsane, Leyla ve Ali’yi çok etkiledi. Geceleri her zaman en parlak yıldızı bulmaya çalışarak gökyüzünü izlerlerdi.

Bir yaz akşamı, Leyla aniden hastalandı. Ali, onu her gün ziyarete gidiyor, en sevdiği çiçekleri topluyor ve ona moral vermeye çalışıyordu. Ancak Leyla’nın hastalığı ağırlaşıyordu ve Ali, ne yapacağını bilemiyordu. Bir gece, Ali gözlerini gökyüzüne çevirdi ve o parlak yıldızı aradı. Kalbinde Leyla’ya duyduğu sevgiyi hissediyor, onun bir an önce iyileşmesini diliyordu.

Tam o anda, gökyüzünde en parlak yıldız, diğerlerinden daha fazla ışıldamaya başladı. Ali, yıldızın Leyla için parladığını anlamıştı. İçinde bir umutla, ertesi sabah Leyla’yı ziyaret etti. Leyla, onu gülümseyerek karşıladı. “Dün gece rüyamda o parlak yıldızı gördüm, Ali. Bana iyileşeceğimi fısıldadı,” dedi.

O günden sonra, Leyla’nın sağlığı hızla düzelmeye başladı. Ali, her gün Leyla’nın yanında oldu ve aralarındaki sevgi daha da güçlendi. İkisi, o parlak yıldızın onların sevgisini sembolize ettiğini biliyordu. Ne zaman zor bir an yaşasalar, gökyüzündeki yıldızı hatırlayıp birbirlerine güç verdiler.

Yıllar geçti, ama Leyla ve Ali’nin dostluğu ve sevgisi hiç solmadı. Kasabanın en parlak yıldızı, onların kalplerini birbirine bağlayan bir sembol olarak gökyüzünde parlamaya devam etti.