Gece Yarısı Fısıldayan Sesler
Bu korku hikayesi, cesaret ve dostluğun karanlık zamanlarda nasıl parlayabileceğini anlatıyor. Emre’nin hikayesi, çocuklara zorluklarla başa çıkmanın ve birlikte olmanın önemini gösteriyor.

Bir zamanlar, kasabanın dışında eski ve harabe bir malikanenin olduğu söylenirdi. Kimse orada gece geçirmeyi göze alamazdı, çünkü herkes malikanenin lanetli olduğuna inanıyordu. Ancak, genç bir çocuk olan Emre, cesur bir ruhla bu efsaneye meydan okumaya karar verdi.
Bir gece, arkadaşlarıyla birlikte malikaneye gitmeye karar verdiler. Ay ışığı altında, büyük kapının önüne geldiklerinde kalpleri hızlıca çarpmaya başladı. Emre, cesaretini toplayarak kapıyı itti. Kapı gıcırdayarak açıldığında, içeriye karanlık bir sessizlik yayıldı.
Malikanenin içi, toz ve örümcek ağlarıyla doluydu. Duvarlarda eski tablolar asılıydı; yüzleri solmuş insanlara aitti. Arkadaşları korkmuş gözlerle birbirlerine bakarken, Emre, “Hadi gelin, içeri girelim. Hiçbir şeyden korkmamamız lazım,” dedi. İçeri adım attıklarında, derin bir soğuk havanın içlerini sarıp sarmaladığını hissettiler.
Malikanede dolaşmaya başladılar. İlk başta her şey sessizdi, ama bir süre sonra, ince ince fısıldayan sesler duymaya başladılar. “Gidin, burası tehlikeli!” sesleri, yankılanıyordu. Arkadaşları korkarak geri adım attı, ama Emre kararlılıkla yürümeye devam etti.
Birden, önlerinde büyük bir kapı belirdi. Kapının üstünde eski bir yazı vardı. “Geçmişin ruhları burada bekliyor,” yazıyordu. Emre, içindeki merak duygusuyla kapıyı açtı. Kapının arkasında karanlık bir odayla karşılaştılar. Oda, aniden soğudu ve fısıldayan sesler daha da belirginleşti.
Karanlığın içinden bir figür belirdi. Uzun, ince ve gölgelerle kaplıydı. “Neden buradasınız?” diye sordu. Arkadaşları korkudan bağırarak geri çekildi. Emre ise cesaretini topladı ve “Biz sadece seni görmek için geldik. Senin hikayeni öğrenmek istiyoruz,” dedi.
Figür, bir an duraksadı. “Yıllardır yalnızım. Geçmişte yaşanan acılar, ruhumu burada hapsetti,” dedi. Emre, ona merhametle baktı. “Bizi yalnız bırakma. Geçmişinden kurtulmana yardımcı olabiliriz,” dedi.
Bir anda odanın karanlığı yavaşça aydınlanmaya başladı. Figür, Emre’nin sözlerine karşılık vererek, “Gerçek dostluk ve cesaretle, geçmişin lanetini kırabilirsin,” dedi. O an, kasvetli hava yerini sıcak bir ışığa bıraktı.
Arkadaşları, figürün huzur bulduğunu gördü. O andan itibaren, malikanenin laneti kalktı ve eski ruh, özgürlüğüne kavuştu. Emre ve arkadaşları, cesaretleri sayesinde hem kendi korkularını aştılar hem de bir ruhu özgür bıraktılar.
Kasabaya döndüklerinde, maceralarını anlattılar. Artık malikanenin korkunç bir yer olmadığını, aksine sevgi ve cesaretle karanlıkların aydınlatılabileceğini biliyorlardı.
O günden sonra, Emre’nin adı cesur bir kahraman olarak anıldı ve korku hikayeleri yerine, dostluk ve cesaret hikayeleri anlatılmaya başlandı.