Gölün Sırrı
Bu korku hikayesi, cesaretin ve merakın sınırlarını test ediyor. Ali’nin hikayesi, çocuklara karanlık korkularla yüzleşmenin önemini gösteriyor.
Bir zamanlar, bir köyün yakınında büyük ve karanlık bir göl vardı. Köylüler, bu gölün etrafında dolaşmaktan kaçınırlardı çünkü gece olduğunda korkutucu sesler duyuluyordu. Çocuklar, gölün lanetli olduğuna inanıyor ve oraya asla yaklaşmamaya yemin ediyorlardı. Ancak, meraklı bir çocuk olan Ali, bu efsaneleri araştırmak istiyordu.
Bir gece, Ali gölün yanına gitmeye karar verdi. Arkadaşları onu uyarmıştı, ama cesaretiyle oraya gitmekten vazgeçmedi. Ay ışığı gölün üzerinde parlıyordu ve Ali, suyun sessizliğini dinleyerek ilerledi. Gölün kenarına oturdu ve suyun derinliklerine bakmaya başladı. O an, gölün yüzeyinde bir hareket gördü.
Birdenbire, gölden korkunç bir çığlık yükseldi. Ali, dehşet içinde geri çekildi. Ses, birinin yardım istediği gibi geliyordu. Cesaretini toplayarak tekrar gölün kenarına gitti. “Kim var orada?” diye bağırdı. Cevap olarak sadece suyun dalgaları yanıt verdi.
Ali, gölün karanlık derinliklerinin onu çağırdığını hissetti. Tam geri dönecekken, bir siluetin suyun içinden yükseldiğini gördü. Yavaşça, gölün içindeki varlık, başını suyun yüzeyinden çıkardı. Eski, sırılsıklam bir kadının yüzüydü. Gözleri boş, ifadesi korkutucuydu.
“Yardım et! Bu lanetli gölde kayboldum,” diye fısıldadı kadın. Ali’nin kalbi hızla çarparken, “Ama nasıl yardımcı olabilirim?” diye sordu. Kadın, “Korkma, benimle gel. Sadece birkaç adım atman yeter,” dedi.
Ali, korkusuna rağmen kadının elini uzattığını görünce yaklaşmaya karar verdi. Ancak, kadının eli suyun içindeydi ve suya dokunmak istemedi. “Ben… ben gelemem,” dedi.
Kadın, fısıldayarak, “Eğer benimle gelmezsen, bu gölün laneti seni bulacak,” diye uyardı. Ali, bu sözleri duyduğunda irkildi. Korku içinde geri çekildi ve koşmaya başladı. Arkasına bakmadan, köyüne doğru koşarken kalbinde bir boşluk hissetti.
Gölün sesi arkasında yankılanıyordu. “Kaçma! Yalnızca bir an için benimle gel,” diye bağırdı. Ali, köyüne döndüğünde, gölün sesi hala kulaklarında çınlıyordu. O günden sonra göle asla yaklaşmadı, ama kalbinde gölün sırrını çözmek için bir merak bıraktı.
Her gece, gölün kenarında oturan çocukların efsanelerini dinleyerek büyüdü. Ancak, gölün karanlık sırrı, Ali’nin aklında ve ruhunda kalmaya devam etti. Göl, sadece bir su birikintisi değil, aynı zamanda korkularının ve gizemlerin simgesiydi. Zamanla, Ali bu deneyimden dersler çıkardı; cesaret, merakla birleşince bazı karanlık sırların açığa çıkabileceğini anladı.
