Yıldızların Altındaki Rüya Yolculuğu

Bir zamanlar, gökyüzü yıldızlarla kaplandığında uykuya dalmakta zorlanan Arda adında bir çocuk vardı. Arda, yatarken gözlerini kapatıyor ama bir türlü rüya diyarına geçemiyordu. Her gece yıldızları izler, uyumak için onlardan yardım dilerdi. Bir gece, Arda’nın odasına bir ışık huzmesi düştü. Penceresinden içeriye süzülen bu ışık, sanki ona fısıldıyordu. Merakla penceresini açtı ve gökyüzüne baktı.

Tam o sırada, gökyüzünde parlak bir yıldız kaydı ve Arda’nın odasına bir peri indi. Bu, Rüya Perisi’ydi. Gülümseyerek, “Merhaba Arda,” dedi. “Uyumakta zorlandığını biliyorum. Ama endişelenme, bu gece seni rüya diyarına götüreceğim.” Arda şaşkınlıkla periyle konuştu. “Nasıl olacak bu?” diye sordu.

Rüya Perisi, sihirli bir yıldız tozu çıkardı ve Arda’ya uzattı. “Bunu eline al ve gözlerini kapat,” dedi. Arda, yıldız tozunu eline aldı ve gözlerini kapattı. Bir anda kendini gökyüzünde buldu. Yıldızların arasında uçuyordu! Rüya Perisi ona rehberlik ediyordu. “Bu, Rüya Yolu,” dedi peri. “Bu yolda yürüdüğünde, en güzel rüyalara ulaşacaksın.”

Arda, periyle birlikte gökyüzünde süzülürken etrafında parlayan yıldızları izliyordu. Her yıldız, bir rüyanın başlangıcını simgeliyordu. Bazı yıldızlar, hayalindeki maceraları, bazıları ise huzurlu bir deniz kenarını gösteriyordu. Arda, periyle birlikte bu yıldızların arasında dolaşırken, kalbinde büyük bir huzur hissetti. Yıldızlar ona en güzel rüyaları getirecekmiş gibi görünüyordu.

Bir süre sonra, Rüya Perisi Arda’ya, “Artık uykuya dalma zamanı,” dedi. “Rüya Yolu’nun sonuna geldik. Şimdi gözlerini kapat ve yıldızların sana en tatlı rüyaları getirmesine izin ver.” Arda, rüyalar diyarına adım attığında, kendini deniz kenarında, parlayan bir kumsalda buldu. Yıldızların yansıdığı deniz, ona en tatlı rüyaları fısıldıyordu.

O geceden sonra, Arda her gece yatarken Rüya Perisi’ni ve Rüya Yolu’nu düşünerek uykuya dalıyordu. Artık yıldızların rehberliğinde huzurlu uykulara kavuşmuştu.