Küçük Karınca ve Büyük Sabır
Kıvılcım adında küçük bir karınca, sabırsızlığını yenmek ve büyük işleri başarmak için sabırlı olmayı öğrenir. Bu hikaye, çocuklara sabrın ve azimli çalışmanın önemini öğretir. Küçük adımlarla büyük başarılar elde edilebileceğini gösterir.
Bir zamanlar, yemyeşil bir ormanın içinde kocaman bir karınca yuvası vardı. Bu yuva, binlerce karıncanın yaşadığı, sürekli çalıştığı ve birbirine yardım ettiği bir yerdi. Her karınca, kendi göreviyle meşgul olur, yiyecek toplar, yuvalarını korur ve ormanın düzenini sağlamaya çalışırdı. Ancak bu yuva içinde, küçük bir karınca vardı ki, diğerlerine göre biraz sabırsızdı. Bu karıncanın adı Kıvılcım’dı.
Kıvılcım, sabırlı olmayı öğrenmekte zorlanıyordu. Her iş ona sıkıcı ve zor geliyordu. Yiyecek toplamak, yuva inşa etmek gibi görevleri yaparken hemen pes ediyor ve daha eğlenceli şeyler yapmak istiyordu. Diğer karıncalar ona, “Sabırlı ol Kıvılcım, işler zor gibi görünse de, sabırlı olursan her şey kolaylaşır,” diyorlardı. Ama Kıvılcım bir türlü sabırlı olmayı başaramıyordu.
Bir gün, karıncalar büyük bir ziyafet için ormandan yiyecek toplamak üzere yola çıktılar. Her karınca sabırla yiyecek topluyor, topladıklarını yuvalarına taşıyordu. Ancak Kıvılcım, yiyecek taşırken sıkıldı ve yuvasına geri dönmek istedi. “Bu iş çok uzun sürüyor, başka bir şey yapmalıyım,” diye düşündü.
Tam o sırada, ormanın derinliklerinden bir ses duydu. Bir su birikintisinin yanına gelmişti ve suyun kenarında büyük bir yaprak yüzüyordu. Kıvılcım, yaprağa bakarken bir fikir buldu. “Bu yaprağı alıp yuva için kullanabilirim. Hem bu diğer işler kadar zor değil!” dedi. Hemen yaprağı almak için harekete geçti. Ancak yaprak büyük olduğu için onu taşımakta zorlanıyordu. Her seferinde yaprak suya batıyor, Kıvılcım onu geri çekmeye çalışıyordu. Saatler geçti, ama yaprağı bir türlü taşıyamadı. Sonunda, yaprağın kendisi için fazla büyük olduğunu fark etti.
Tam o sırada, Kıvılcım’ın yanına yaşlı bir karınca geldi. “Neden bu kadar zorlanıyorsun, küçük karınca?” diye sordu. Kıvılcım, “Bu yaprağı taşımak istiyorum, ama bir türlü başaramıyorum,” dedi. Yaşlı karınca gülümseyerek, “Büyük işler sabır gerektirir. Eğer sabırlı olursan, daha küçük parçaları toplayarak işini bitirebilirsin. Her şeyi tek seferde yapmaya çalışmak seni zorlar,” dedi.
Kıvılcım, yaşlı karıncanın sözlerini dinledi. Büyük yaprağı bırakıp, çevredeki daha küçük yaprakları toplamaya başladı. Sabırlı bir şekilde, birer birer yaprakları yuvasına taşıdı. Her seferinde küçük bir adım atarak, sonunda büyük bir iş başardığını fark etti. Sabırla çalışmanın aslında işlerini kolaylaştırdığını anladı.
O günden sonra, Kıvılcım sabırlı olmayı öğrendi. Artık her işi yavaş ve dikkatli bir şekilde yapıyor, zorlandığında pes etmek yerine küçük adımlarla ilerliyordu. Yuvadaki diğer karıncalar, onun bu değişimine hayran kaldı. Kıvılcım, sabrın gücünü öğrendiği için artık hem daha mutlu hem de daha başarılı bir karıncaydı.