İyilikle Dönen Devran
Küçük bir köyde geçen bu klasik hikaye, “Ne ekersen onu biçersin” öğüdünün önemini anlatıyor. Zengin Halit Bey, başkalarına yardım etmemenin bedelini öderken, Ali’nin iyiliği karşısına çıkar. Bu hikaye, iyiliğin en beklenmedik anlarda bile geri dönebileceğini gösteriyor.

Bir zamanlar, küçük bir köyde yaşlı ve bilge bir adam yaşardı. Bu bilge adam, köy halkına her zaman şu nasihati verirdi: “Ne ekersen onu biçersin, iyilik yap ki iyilik bulasın.” Köylüler, bu sözü sık sık duyar ve hatırlardı, ancak çoğu zaman hayat telaşı içinde unutur giderlerdi.
Bir gün, köyün zengin adamı olan Halit Bey, büyük bir ticaret için kasabaya gitmek zorundaydı. Yolda, karşısına yaşlı bir kadın çıktı. Kadının kıyafetleri eski ve yıpranmıştı. Halit Bey’e seslenerek biraz su istedi. Halit Bey, kadının bu hali karşısında rahatsız oldu ve yüzünü buruşturarak: “Git, başkalarından yardım iste!” dedi ve yoluna devam etti.
O esnada, Halit Bey’in arkasından gelen genç bir delikanlı, yaşlı kadına yaklaştı. Bu genç, ailesinden kalan küçük çiftlikte çalışarak geçimini sağlayan Ali’ydi. Kadının hâlini görünce hemen su matarasını çıkardı ve ona uzattı. “Al teyze, dilediğin kadar içebilirsin,” dedi. Yaşlı kadın suyu içti, Ali’ye teşekkür etti ve yoluna devam etti.
Halit Bey, kasabaya vardığında işlerini halletmeye koyuldu, fakat bir şeyler ters gitmeye başlamıştı. Ticaret anlaşmaları bozuluyor, malları zarar görüyor ve planları aksıyordu. Ne kadar uğraşsa da, her şey kötüye gidiyordu. Tam da bu sırada, kasabada karşısına çıkan bir derviş ona şöyle dedi: “Unutma ki, dünya bir devrandır. Yaptıkların bir gün karşına çıkar.”
Halit Bey bu sözlerin ne anlama geldiğini tam anlamamıştı. Ancak birkaç gün sonra, kasabadan köye dönerken bir nehir kenarına geldi. Nehrin suları hızlı akıyor, geçmek neredeyse imkânsızdı. Çaresizce etrafa bakınırken, uzaklardan bir ses duydu. Bu ses, birkaç gün önce su verdiği Ali’nindi. Ali, Halit Bey’i tanımış ve ona yardım etmek için yanına koşmuştu.
Ali, Halit Bey’e yardım ederek nehirden güvenle geçmesini sağladı. Halit Bey, Ali’nin iyiliği karşısında hem şaşkına döndü hem de bir utanç hissetti. Yaşlı dervişin sözlerini hatırladı: “Dünya bir devrandır.” Kendisinin yaşlı kadına gösterdiği tavırla, Ali’nin ona gösterdiği merhamet arasındaki fark, Halit Bey’e büyük bir ders vermişti.
O günden sonra Halit Bey, köydeki herkese daha nazik ve yardımsever davranmaya başladı. İyilikle dolu bir yaşamın insanı nasıl değiştirdiğini kendi hayatında görmüş ve bilge adamın sözlerinin ne kadar doğru olduğunu anlamıştı.