Dostluğun Gücü

Bir varmış, bir yokmuş… Küçük bir köyde Zeynep ve Ali adında iki arkadaş yaşarmış. Zeynep sakin ve çekingen, Ali ise cesur ve meraklı bir çocukmuş. Günlerini köyün çevresindeki ormanda keşif yaparak geçirir, birbirlerine yeni şeyler öğretirmiş. İkisi de doğayı ve hayvanları çok severmiş, bu yüzden ormandaki her köşeyi tanırlarmış.

Bir gün ormanda gezerken bir kuş sesi duymuşlar. Ses, ormanın en derin ve gizemli bölgesinden geliyormuş. Ali, “Haydi, kuşun nerede olduğunu bulalım!” diyerek cesurca öne atılmış. Zeynep ise biraz endişelenmiş ama arkadaşını yalnız bırakmak istememiş. Ali’nin cesareti ve Zeynep’in dikkati sayesinde ormanın derinliklerine doğru ilerlemişler.

Kısa bir süre sonra eski bir ağacın köklerinde küçük, yaralı bir serçe bulmuşlar. Kuşun kanadı incinmiş ve uçamıyormuş. Zeynep kuşu nazikçe avuçlarına almış, Ali ise hemen bir çare bulmak istemiş. İkisi birlikte serçeye yardım etmenin bir yolunu düşünmüşler.

Ali, “Bu kuşu iyileştirebiliriz, Zeynep! Ona güvenli bir yuva yapıp dinlenmesini sağlayalım,” demiş. Zeynep de fikri çok beğenmiş ve kuş için yumuşak yapraklardan bir yuva hazırlamışlar. Günler boyunca serçenin yanına gidip onu beslemişler. Ali serçeye cesaret verirken, Zeynep ona sevgi dolu bir bakım göstermiş.

Bir gün, serçe yavaşça kanatlarını açarak uçarak gökyüzüne doğru süzülmüş. Zeynep ve Ali, serçeyi uçarken görmekten mutluluk duymuş. Serçe onlara dostluğun, cesaretin ve dayanışmanın gücünü öğretmişti.

O günden sonra Zeynep ve Ali, birbirlerine daha sıkı sarılmış ve dostluklarının önemini anlamışlar. Ormandaki her gezintilerinde, serçenin hikayesini anlatıp dostluklarının gücünü hatırlamışlar.